Paskalya günlerinden yararlanıp Avusturya'ya bir gezi yaptık arabayla. Genelde Avusturya'yı hiç sevmem. Bilindiği gibi koyu katolik yurttaşları Türkiye'nin AB üyeliğine saplantı düzeyinde karşı çıkan bir ülke. Ayrıca bir de ölen Haider adlı ırkçı politikacıları ile onun oldukça çok oy alan partısi FPÖ var. Geçmişte birkaç kez kayağa gitmişliğim var Avusturya'da ama çok eskiden. 

Neyse, bindik arabamıza gittik Avusturya'ya. Avusturya'nın hızyollarında en ilgimizi çeken şey, TIR'ların hemen hemen hiç olmayışlarıydı. En azından Almanya'nın hızyolları ile karşılaştırdığımızda. Duyduğuma göre Avusturya'lılar hava kirlenmesin diye ülkeden geçen TIR'ları tirenlere koyup öyle geçiriyorlarmış. Birisi Avusturya'dan tirenle geçirilen Türk TIR'larının filmini çekmiş: 

Avusturya'da hızyollarında arabanızı kullanmak için bir çıkartma satınalıp arabanızın camına yapıştırmak gerekiyor. 10 Günlük çıkartma yaklaşık 10 avroya maloluyor Almanya'da. Avusturya'da alırsanız daha ucuz. Avusturya'ya girmeden ve girer girmez benzin istasyonlarında bu çıkartma daha ucuza, 8 avroya satılıyor. Avusturya'ya girdiğinizde yolda bu çıkartmayı almanız gerektiğini anımsatan ve satılan yerleri belirten yazılar var. Almazsanız, yakalanırsanız, cezası yerinde parayla öderseniz 150 avro, eğer faturayı Almanya'ya göndertirseniz 300 avro.

Avusturya hızyollarında araba kullanmak Almanya hızyollarında kullanmak gibi ama bu benzerlik hızyollarından çıkınca ortadan kalkıyor. Avusturya'nın hızyolları dışında kalan yolları genellikle tek iz gidiş geliş. Bu aslında olağan bir durum ancak olağan olmayan Avusturyalı sürücülerin zaman zaman arabalarını biraz.... biraz Türkler gibi kullanmaları. Türkiye'deki Türkler gibi (Türkiye'de milletin başına çöreklenmiş AKP namussuzları Türk adını yasaklamadan kullanalım Türk adını).

Almanya'da kar lastikleri 1 Nisan'a dek gereksiyor. Nisan başında Avusturya'da kar yağdığını görünce,  Avusturya'da kar lastiklerinin neden 15 Nisan'a dek gerektiğini anlıyorsunuz. Hızyolları ile öteki asfalt yollarda sorun yok. Çok iyi daha doğrusu gerçekdışı oranda kardan temizliyorlar. Almanlar nasıl bu işi Avusturyalılardan kapamamışlar anlamak zor. Ancak yine de tepelerde temizlenmeyen ve buzlu yerler olabiliyor. O yüzden kar lastikleri çok önemli. Her durumda yanınızda zincir de bulunmalı, çünkü buz oldu mu kar lastikleri çok da yararlı olmuyor.

Gittiğimiz bölge Almanya sınırına göreceli olarak yakın olan "Yukarı Avusturya" bölgesi. Dört günlüğüne Gosau denilen yerde bir ev kiralamıştık. Ederi oldukça uygundu. Herşey içinde 200 avro.Herşey içinde derken, orası türkiye değil. Elektrik, ısıtma vb içinde. Yoksa Türkiye'deki gibi yabancı gezginleri yemek içki içinde milletin vergisiyle peşkeş çekilmiş otellerde beleşe kaldırmıyorlar. Fransa'daki gibi de kazıklamıyorlar.  Kalacak yer olarak ev seçtik çünkü mutfağı vardı ve istediğimiz yemeği pişirebiliyorduk. Yakında da supermarket vardı. Supermarket fiyatları Almanya'daki kentlerden yüksek olsa da, turistik kazık da yoktu. Kaldığımız yer 3 katlı evin 3. katındaki dairesiydi. Yepyeni, lüks değil ancak oldukça yeterli döşenmiş ve çok iyi ısıtılan bir evdi. Isıtma önemli çünkü Mart sonu, Nisan başı olmasına karşın aralıklarla uzun uzun kar yağdı.  Kaldığımız yapı çevresindeki birkaç yapıyla birlikte anayola 300 metrelik bir yolla bağlanıyordı. Her evin küçük kazıcılar gibi motorlu kar küreyicileri var. Sabahları evlerinin önü ile kendilerini ve çevrelerini anayola bağlayan yolu temizliyorlar.

Evin çevresi birbirine bağlanan ufak derelerle doluydu. En ilginç bulduğum da gecelerin bizim kentlerden alışık olmamıza göre oldukça karanlık olmasıydı. Kişiye huzur veriyor.

Eve alıştıktan sonra ilk iş olarak Hallstadt denilen ilçeye gittik. Burası 4500 yıllık olduğunu öne süren bir köy. Özelliği Hallstättersee denilen gölün hemen yanında olması ve evlerin çoğunun dik merdivenlerle çıkılan yamaçlarda olması.  Hallstädt o kadar ünlü olmuş ki, ortalıkta yerli yaşayanlardan çok gezginler var. Oldukça da çok Çinli var. Çin'de  Hallstädt'ın tıpkısını yapmışlar. Evleri ile, sokakları ile. TV'de görmüştüm,  Hallstätter'ın yerlileri "ama evlerin telif hakları var, nasıl yaparlar" diye konuşuyorlardı :-)

Hallstädt yakınlardaki dağlardan çıkarılan tuz madenlerinde çalışanların yaşadığı yer olarak kurulmuş. Roma imparatorluğunun tuzu buradan gidiyormuş. 1960'lı yıllara dek bu köye ana ulaşım teknelerle ya da dağdaki patikalardan yapılıyormuş. Tuzları teknelere yükleyip karşı köye oradan da pazarlara götürüyorlarmış. Ancak sonradan çok iyi tüneller yapmışlar. Şimdi yollar gezgin dolu. Hallstädt'ın görsellerini görseller arasına koydum.