Almanya koruma altındaki Türk çocuklarını istatistiklerden siliyor, "kaybediyor".
Almanya koruma altındaki Türk çocuklarını istatistiklerden siliyor, "kaybediyor".
Avrupa Türkleri "çocuklarını koruma altına alarak" asimile ediyor
Birçok Avrupa ülkesinde Çocuk Esirgeme kurumları çocukları ailelerinden alıp "koruma altına" alabiliyorlar. Bu bazen haklı nedenlerden olabiliyor. Örneğin kalkar bir anne baba çocuğunu işkence düzeyinde dövdüğünde çocuk koruma altına alınıyor. Ancak bazen de oldukça haksız nedenlerden olabiliyor. Örneğin bazen anne ile baba ayrıldığında "siz bunlara bakamazsınız" denilip çocuklar alınıyor. Ailelerinden alınan çocuklar bir "Koruyucu aileye" veriliyorlar. Hemen hemen her zaman bu koruyucu aileler Türk olmuyor. Bunun nedeni Türkler arasında koruyucu aile olmaması, ya da çok az olması. Bunun sonucu olarak da, Türk çocukları Türk dilini unutuyorlar, Türk gelenek ve göreneklerini öğrenmeden büyüyorlar.
Son yıllarda Avrupa Türk toplumunda tepki başladı
Son yıllarda bazı Avrupa ülkelerinde bu "yabancılaşmaya" karşı tepkiler gelmeye başladı. Bunun bir örneği Hollanda'da görüldü. Tepkiler ailesinden alınıp eşcinsel bir koruyucu aileye verilen bir Türk çocuğu için başladı. Ancak daha sonra bu durumdaki Türk çocuklarının sayıları ortaya çıkınca tepkiler daha da arttı.
Türk başbakan Erdoğan'ın Hollanda gezisi öncesi UETD adlı kuruluşun "sorun abartılıyor" demesi Türk toplumunu yanıltmadı. Hollandalı Türkler arasında tepkiler sürüyor. Ayrıca koruyucu aile olmak için başvurular arttı.
Almanya tepkileri azaltmak için mi "çocukları kaybediyor"?
Almanya'da da son yıllarda koruyucu aileye verilen Türk çocuklarının sayıları açıklandığında olayın büyüklüğü ortaya çıktı.
Ancak Yeniçağ gazetesinde çıkan bir habere göre, ailelerinden alınan Türk çocukların sayısı çok daha yüksek olabilir. Çünkü,hem Türk hem de Alman yurttaşlığı olan çocuklar kayıtlara yalnızca "Alman" olarak geçmiş. Bu da "koruma altında kaç Türk çocuk var" denildiğinde bu çocukların sayılmadığı, bu yüzden de sayının düşük gösterildiği anlamına geliyor.
Belki de Almanya gelen tepkileri azaltmak için bu yöntemi kullanıyor.
Umut Yıldızı Derneği: 'Çocukların Türk yurttaşlığını saklamak, Asimilenin ilk ayağı'
Yeniçağ gazetesinde çıkan habere göre, koruma altına alınan çocuklar için bir form hazırlanıyor. Bu formda çocuğun uyruğu "Alman" ya da "Alman değil" olarak belirtiliyor. Dolayısı ile çifte yurttaş olan bir Türk çocuğunun Türk yurttaşlığı arada kaynayıp gidiyor.
Almanya’da koruma altına alınan Türk çocukları üzerine çalışan Umut 
Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay, 'Bu forma göre gençlik dairelerinin (Jugendamt) koruması altında hiç Türk çocuğu yok diyebiliriz. Bu uygulama hatalı. Bir çocuğun öz benliğine bir şekilde çizgi çekiyorsunuz. Yani Türk çocukları bu şekilde kağıt üzerinde kayboluyor. Formların bu şekilde doldurulması çocukların asimile edilmesinin ilk ayağını oluşturuyor' dedi. Atay, çocukların Alman yurttaşlığının yanısıra, öteki yurttaşlıklarının da yazılması ve istatistiklerde gösterilmesi gerektiğini ekledi.
Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay, 'Bu forma göre gençlik dairelerinin (Jugendamt) koruması altında hiç Türk çocuğu yok diyebiliriz. Bu uygulama hatalı. Bir çocuğun öz benliğine bir şekilde çizgi çekiyorsunuz. Yani Türk çocukları bu şekilde kağıt üzerinde kayboluyor. Formların bu şekilde doldurulması çocukların asimile edilmesinin ilk ayağını oluşturuyor' dedi. Atay, çocukların Alman yurttaşlığının yanısıra, öteki yurttaşlıklarının da yazılması ve istatistiklerde gösterilmesi gerektiğini ekledi.Türk hükümeti duyarsız
Almanya ve Hollanda’da Çocuk Esirgeme kurumlarının (Jugendamt) el koyduğu Türk çocukları için çalışmalar yürüten Umut Yıldızı Derneği’ne Türk hükümeti parasal hiçbir destek vermiyor.
Umut Yıldızı derneği bu alanda çalışma yaptığı bilinen tek Sivil Toplum Kuruluşu (STK). Türk hükümetinin bu isteksizliği "Almanya'nın içişlerine karışma kaygısı" değil. Yalnızca duyarsızlık. Çünkü Almanya Türkiye'de yüzlerce derneğe parasal yardım sağlıyor. Özellikle de 'Anadolu Kültür' gibi Ermeni iddialarını destekleyen derneklere. Çünkü Almanlar "tek soykırımcı ulus" olarak kalmak istemiyorlar.
Almanya'da Çifte Yurttaşlık
Almanya'da çifte yurttaşlık yalnızca Almanya'da doğan çocuklar için ve yalnızca 23 yaşına dek var. 23 Yaşına gelen çocuklar Alman ya da Türk yurttaşlıklarından birisini seçmek zorunda bırakılıyorlar. Geçen seçimlerde Alman Sosyal Demokrat Partisi "sınırlamasız çifte yurttaşlık" sözü vermişti ancak bu söz tam tutulmadı. Başbakan Merkel'in CDA'sı ile yapılan pazarlık sonucu ortaya yine çok sınırlı bir uygulama çıktı.
Yaparlar kardeşim yaparlar. Bak bu neo nazi NSU soruşturmasında bile her nasılsa en önemli belgeler "yanlışlıkla yokedildi". Alman kafasına koyduğunu yapar.
Almanya her yolu deniyor asimilasyon yolunda. Önce Türkçe derslerini kaldırdılar.