Türk Milli Takımını seçmedi, Futbol Kariyeri Çöktü....
Anne babası Ankara'nın bir köyünden Avrupa'ya çalışmak için gelmişlerdi. Bilindik bir öykü: Babası 1960'larda Hollanda'da bir boya fabrikasında çalışmaya başladı. Sonra Türkiye'den annesini ve iki çocuğunu getirdi. Daha sonra Hollanda'da 3 çocuğu daha oldu. "Çocuklar okusun" diyerek Hollanda'da kalış uzatıldı. Emekliliğe dek...
Uğur Yıldırım, 1980'li yıllarda Hollanda'da doğdu. Küçük yaşta futbola başladı. Hollanda'da biri sürü olan amatör kulüplerde. Türkiye'de genellikle amatör takımların çocuk bölümleri olmaz. Ama Avrupa bu açıdan değişik. Futbol sokakta değil, bu tür kulüplerde öğrenilir. Uğur Yıldırım'a dönersek, okul da da başarılıydı. Öğrencilerin yazgısını daha İlköğretim'de belirleyen Hollanda eğitim sisteminde, en iyi lise eğitimini alma yetkisini kazandı. Ancak o futbol kariyerini seçti. Babası üzülmüştü. Ancak bu üzüntüsü oğlunun futboldaki başarılarını görünce uzun sürmedi. Deventer kentinin takımı 'Go Ahead Eagles' Uğur'u genç takımına seçti.
Uğur'un adı gittikçe daha çok gazetelerin spor sayfalarında görülür oldu... Uğur'un Hollanda'daki başarısı Türkiye'de köylerine bile ulaştı. Yazları izine gittiklerinde daha bir ilgi görür oldular.
Önce Türk Ulusal Takımı'nı seçti ama sonra kararından döndü...
Sonra yıllar 2004'ü gösterirken bir gün bir telefon geldi Türkiye'den. Karşısında Türk Ulusal Futbol takımının teknik yöneticisi Ersun Yanal vardı. Uğur Yıldırım'a Türk Ulusal Takımı'nda oynamasını öneriyordu. Uğur Yıldırım o ana dek Hollanda'nın genç takımında oynamıştı ancak bu bir engel oluşturmuyordu. Ersun Yanal telefonda "Türk Ulusal Takımı'nda oynayacak mısın" diye sorduğunda "Evet" dedi. Ancak daha sonra bir Türk televizyonunda Ersun Yanal'ın "Uğur Yıldırım takımda yer güvencesi istedi" dediğini duyduğunda, düşüncesini değiştirdi.
Hollanda Ulusal takımı teknik yöneticisi Van Basten aradığında, Hollanda için oynamaya karar verdi. Belki de Ersun Yanal'a kızması yalnızca bir bahaneydi. Belki de başından beri, Türk Ulusal Takımı'nda oynamak istememişti. Belki de Ersun Yanal'a "Hayır" diyemediği için "Evet" demişti. Sonuçta Hollanda futbol sisteminin bir ürünüydü ve kendisini Türk olarak duyumsamasına karşın, bir Hollandalı futbolcu olarak görüyordu.
Asimilasyon lobisi Uğur'un seçimini iyi kullandı!
İlk kez bir Türk, Türk Ulusal Takımı'nı seçmiyordu. Daha sonra Almanya'da Mesut Özil'in Alman Ulusal Takımı'nı seçtiğinde Almanların yaptığı gibi, Uğur Yıldırım'ın bu kararını Hollanda'da asimilasyon yanlısı çevreler de sonuna dek kullandılar. 1960'ların, 1970'lerin geniş görüşlü Hollanda'sı gitmiş, yerine her kötü giden olayı göçmenlere bağlayan bir kamuoyu gelmişti.
Genelde göçmenlere karşı olumlu davranışı ile bilinen İşçi Partisi bile "Çok Kültürlü Toplum"un bir numaralı düşmanı olmuştu.
"Herşeyin düzelmesi" için göçmenlerin kendi kültürlerini, dillerini, geldikleri ülkeleri unutup, asimile olmaları gerekiyordu. Bu açıdan Uğur Yıldırım'ın Türkiye'yi ters köşe yatırıp Hollanda'yı seçmesi büyük bir başarıydı.
Asimilasyon lobisinin beslediği bazı Hollandalı Türk basını çok sevindi!
Hollanda "uyum" adı altında asimilasyon için büyük paralar harcıyordu. Ülkede bu asimilasyon parasından beslenen asalak bir kesim Hollanda Türk basını oluşmuştu. Bu besleme, "subsidie" (destek) mafyası, dergilerinde gazetelerinde Uğur Yıldırım'ın seçimini göklere çıkardılar. Öve öve bitiremediler...
Hollanda Uğur'u bozuk para gibi harcadı mı?
9 Şubat 2005 günü, İngiltere'nin Birmingham kenti. İngiltere-Hollanda dostluk karşılaşması. Hollanda Ulusal Takımı çalıştırıcısı van Basten, Uğur Yıldırım'ı 64. dakikada oyuna aldı. Artık oy yaydan çıkmıştı. Uluslararası kurallar gereği, Uğur Yıldırım artık Türk Ulusal takımı için oynayamazdı. Bu Uğur Yıldırım'ın Hollanda Ulusal Takımı'ndaki ilk ve son oynayışı olacaktı. van Basten, Türk Ulusal Takımı'ndan kaçırmak için Uğur Yıldırım'ı bozuk para gibi harcamış mıydı? Bir daha Hollanda Ulusal Takımı'na hiç çağrılmadı. Artık gerek kalmamıştı Hollanda'nın Uğur'a!
Uğur'un kariyeri çöküşe geçti...
Uğur'un İngiltere-Hollanda karşılaşmasında oynadığu 24 dakikadan sonra, Uğur'un futbol kariyeri düşüşe geçti. Bir daha hiç Hollanda takımına çağrılmadı. Uğur şansını Türkiye'de denemeye karar verdi. Ancak büyük Türk takımları da Uğur Yıldırım'a yüz vermediler. Uğur Türkiye'de Gaziantep, Sivasspor ve Kasımpaşa gibi ikincil, üçüncül takımlarda oynadı. Sonra Hollanda'ya döndü. Ancak Hollanda'da ikinci küme takımı AGOVV'da da işleri iyi gitmeyince, daha 29 yaşındayken futbol yaşamını bitirdi.... İlk ve tek uluslararası karşılaşması olan İngiltere-Hollanda karşılaşmasının üzerinden daha 6 yıl geçmişti.
32 Yaşındaki Uğur Yıldırım, şimdi Hollanda'nın Deventer kentinde bir lokanta işletiyor. Eşi ve küçük kızı ile bir yaşam sürüyor. Yan uğraş olarak da, Apeldoorn'un CSV takımında futbol oynamayı sürdürüyor.
No comments
Türkiye'yi seçseydi daha çok oynama şansı olurdu. Daha çok gözününde olurdu. Nedeni kolay: Hollanda'nın elinde çok sayıda iyi oyuncu var. Oynama olasılığı daha düşük.
Zaten de öyle oldu. van Basten hırsızdan mal kaçırır gibi bir kere 25 dakka oynattı ki, bir daha Türkiye için oynayamasın...
Sonucta Hollanda'da dogmus ama akilli bir secim olmamis...
Yazik oldu. iyi uftbolcuydu. Kullandilar onu.