VVD'nin Amsterdam Belediye Meclisi üyesi Dilan Yeşilgöz, Amsterdam gazetesi "Het Parool" da çıkan yazısında "Hollandalı Türk diye birşey yok" dedi. Yazıda "Motivaction"ın yaptığı ve benzeri araştırmaların, çok kolaycı ve eksik olduğunu vurguladı. Yazara göre, bu tür araştırmalar Hollanda Türk toplumunun karmaşıklığını gözönüne almıyor, bütün Türkleri "tek bir parça" olarak görme yanlışını yapıyor.
"Motivaction'ın araştırması haklı olarak çok eleştiri aldı"
Yeşilgöz yazısında, "çokkültürlü kurum" Forum'un Motivaction'a yaptığı kamu araştırmasına değindi. Türk gençleri arasında Motivaction'ın yaptığı araştırmada "Türklerin çoğunluğu [terör ğrgütü] IŞİD'i destekliyor" sonucu çıkmıştı.
"Yanlış olan yalnızca sorular ve zamanlama değil"
Yeşilgöz, bu araştırmanın çeşitli yerlerden çok eleştiri aldığını ve kendisinin de bu eleştirileri haklı bulduğunu yazıyor. Genellikle sorulan soruların yanlı olduğu ve zamanlamasının eleştirilmesine karşın, kendisi de eski bir araştırmacı olarak, ek yanlışların da olduğunu söylüyor.
"Motivaction'ın araştırması kolaycı yaklaşıma örnek"
Yazar Hollanda'da köktencilik üzerine çok az uzmanlık olduğunu öne sürüyor. Türklerin uyumunun Hollanda politikası ile toplumunda sık sık tartışıldığını söylüyor. Köktencilik, İslamsal hareketlerin ve "Ankara'nın uzun kolu"nun sık sık tartışılan konular olduğunu belirtiyor. Hollanda yönetimlerinin bu konularda tam olarak ne olduğunu anlayamadıkları için kesin bir tutum alamadıklarını öne sürüyor.
Motivaction'ın araştırmasının da kolaycı yaklaşıma bir örnek olduğunu ileri sürüyor. Burada yapılan ana yanlışın, ülkedeki yaklaşık 500 bin Türk'ün "tek bir bütün" gibi ele alınmasından oluştuğunu ileri sürüyor.
"Türkler Hollanda'daki en karmaşık toplum"
Yazar, Hollanda'da bir tek Türk toplumundan sözedilemeyeceğini öne sürüyor. "Türk toplumunun tutucu, ılımlı, özgürlükçü müslümanlar, laikler, tanrıtanımazlar, Kürtler, Ermeniler, Aleviler, Süryaniler, Hıristiyanlar vb gibi çeşitli parçalardan oluştuğunu" savlıyor. Ayrıca Hollanda'daki Türkleri çok etkileyen Türkiye'deki politik gelişmelerin de gözönüne alınması gerektiğini söylüyor. Türk basın-yayınının ve Türkiye'deki olayların da buradaki Türkler üzerindeki etkisi katıldığında, ortaya çeşitli alt-toplulukların sosyal ekonomik yanlarının da gözönüne alınmasını gerektiren, karmaşık katmanlardan oluşan bir sorunun ortaya çıktığını ileri sürüyor.
Yazar Uyum bakanı'nın göçmen kuruluşlarının etkisi konusundaki "saydamlık çabalarını" destekliyor. Bu etkinin gücünün, Hollanda'nın demokratik değerlerine ve standardlarına ne denli uygun olduğunun ve ne oranda köktencilik ve aşırılıktan sözedilebileceğini araştırmanın iyi olduğunu öne sürüyor. Konuştuğu birçok "çalışkan" Hollandalı Türk'ün bu konudaki araştırmaya karşı olmadıklarını ileri sürüyor.
Ancak bu işi yapmak için konunun karmaşıklığını gözününe katacak bir uzmanlık gerektiğini söylüyor. "Böyle [Motivaction ile Forum'unki gibi] düz, tek boyutlu araştırmalar hem sorumsuzluk oluyor hem de sonuçta konuya açıklık getirmeyen gereksiz gürültü yaratıyor. Bu da toplumun kaldıramayacağı, kaçırılan bir fırsat" diyor.
Yazının aslını Hollandaca okumak için tıklayın.
No comments