Bu kitabı Türkler okumazlar. Neden biliyor musun? Çünkü zaten bu öyküleri çok yakından biliyorlar, tanıyorlar. Kimden mi? Kendi ana babalarından. Çünkü o "toplumda yer edinme çabası" hala sürüyor. Hala göçmenlik var. Çünkü hala "allochtoon" diye "autochtoon"lardan ayrılıyorlar, ayrımcılığa uğruyorlar. Hala sistemin dışındalar.
Bu kitabı Türkler ne zaman okurlar biliyor musun? Şimdi 5 yaşında olan çocuklar büyüyüp çocuk, torun sahibi olduklarında. Ancak o zaman geçmiş, çekilen acılar, çekilen zorluklar biraz unutulur, işte o zaman "geçmişe özlem" başlar.
Ne yazık ki, öykülerin çoğu o zamana kalmayacak. Çünkü kimse yazmıyor öykülerini. Öyküler, bu yeryüzünden göçenlerle birlikte yitip gidiyor. Ancak böyle birkaç kitapla kalıyor...
Özelleştirmesi en tehlikeli sektör sağlık sektörüdür. İşin içine kar girdi mi, adam hastanın sağlığına mı bakar yoksa karına mı? Türkiye'deki rezillikleri biliyoruz.
Hollanda'da Allah'tan sağlık devletin elinde (en azından büyük hastaneler) ve niteliğin yüksek olduğunu araştırmalar söylüyor. Bu hanım kızımız bir hastaneyi alıp özelleştirmiş. Kara geçirmiş. Peki sağlık düzeyi?
Yapılan araştırmalarda bu hanım kızımızın "işlettiği" Slotervaart hastanesi (derginin yazısını okudğunuzda):
- Amsterdam'ın en kötü hastanesi çıkmış.
- Hollanda'daki hastaneler arasında 95. olmuş. (Sanırım bu da çok kötü bir konum. Sonuçta ufacık Hollanda'da 1000 hastane yoktur herhalde!)
PARA PARA PARA!
SAĞLIK MI PARA MI?
Peki bundan kim sorumlu?
a) Kiralık ev sayısını azaltıp, herkesi ev satınalmaya zorlayan PvdA,CDA,VVD hükümetleri
b) İpotekle ev alanlara vergi indirimi verip yükü tüm yurttaşlara yıkan "sapık sistem".
c) İpotek alanları binbir türlü ipotek türü ve karmaşık faizlerle sömüren bankalar.
Hangisi? Yanıt: Yukarıdakilerin HEPSİ!
No comments