Hollanda'da yaşayan Şaban Baran kadınları orospuluğa zorlamaktan, kadınlara zorbalık yapmaktan ve kadın alım satımı işini yapmaktan Holanda'da 7 yıl 9 ay hapis cezası almıştı. Ama eşi çocuk doğurunca Hollanda'daki cezaevinden 1 haftalık "doğum izni" aldı. Cezaevine dönmedi. Türkiye'ye kaçtı.
Hollanda gazetelerinde bu olay oldu. Özellikle yabancılara sıcak bakmayan Telegraaf gibi gazeteler Şaban'ın Türkiye'de eğlenirken çekilmiş fotolarını yayınladılar. Türkiye'ye saldırdılar.
Ama Hollanda onun peşini Türkiye'de de bırakmadı. Türkiye ile ilişkiye geçti. Türk polisinin Şaban Baran'ı yakalamasını sağladı ve sonra da onun Türkiye'de de yargılanmasını sağladı. Türk Ceza Yasalarına göre Türkiye'de yeniden yargılandı. Duruşmada Hollandalı gazeteciler de vardı.
İstanbul Bakırköy 2. Ağır Ceza Yargılığında yapılan duruşmada, yargıç Şaban Baran'a 10 Yıl hapis cezası verdi. Bunu 8 yılı "Cebir, şiddet ve tehdit kullanarak mağdureleri fuhuş amaçlı çalıştırmak suretiyle insan ticareti yapma" için. 2 Yılı da "suç işlemek amacıyla kurulan örgütü yönetme" suçundan. Ama Hollanda'daki cezası 7 yıl 9 ay olduğu için cezası 7 yıl 9 aya düşürüldü.
Şaban Baran'ın avukatları "bu davada Hollanda devleti (Türk devleti üzerine) manipülasyon yaptı" dediler.
Şaban Baran'ın cezasını Hollanda'da mı, Türkiye'de mi çekeceği açıklanmadı.
Ağabey kıyağı! Sneijder'ın kardeşi de Galatasaray'lı oluyor!
Galatasaray yıldız oyuncusu Wesley Sneijder'ın kardeşi Rodney Sneijder'ı da takımına katıyor. Ancak Rodney ağabeyi Rodney gibi yıldız oyuncu değil. O Hollanda'nın 2. kümesinde oynayan Almere City takımında yeralıyor.
Hollanda ikinci kümesinde sonda!
"Eerste Divisie" ya da destekçisi bira üreticisinin adıyla "Jupiler League" olarak anılan küme Hollanda'nın 2. yüksek futbol kümesi. Bu kümede 20 takım oynuyor. Almere City de işte bu kümede şu anda 10. sırada!
Yıldız değil, ama ağabeyin koşulu...
Başka deyişle Galatasaray yıldız oyuncu almıyor. Yalnızca son zamanlarda adı İtalyalı Juventus ile anılmakta olan Wesles Sneijder'ı Galatasaray'a bağlamak için kardeşine kıyak çekiyor! Büyük olasılıkla 23 yaşındaki Rodney Sneijder'in Galatasaray'a alınması Wesley Sneijder bir koşul olarak öne sürdü... Rodney Sneijder'ın önce Galatasaray'ın A2 takımına gireceği sonra da ana takımda top koşturacağı söyleniyor...
Rodney ağabeyinin tersine o denli yıldız değil ki, Almere City bu geçiş için bonservis bedeli bile istemiyor!
Urfaspor, Kayseri Erciyesspor olmamış ama Galatasaray oldu!!!
Rodney'in daha önce görüştüğü Urfaspor ile anlaşma yapılmış ama daha sonra "Suriye'ye yakın" diye gitmemiş. Daha sonra da Keyseri Erciyesspor ile anlaşamamışlar... Şimdi ise ağabey piyangosu ile Galatasaray'a geliyor!
Yurttaş olarak bilgi edinme hakkımı kullanıyorum:
Türk Büyükelçiliği'nden bilgi isteği:
Açılamayan Amsterdam Konsolosluğu'nun Konsolosu Aylardır Hollanda'da aylık mı alıyor?
Biliyorsunuz eski Türk büyükelçisi Uğur Doğan, Sanidas hastanesinin iftar yemeğini yedikten sonra "29 Ekim 2013'te Amsterdam konsolosluğu açılacak" demişti.
Ancak şimdiye dek TC büyükelçisinin verdiği bu söz tutulmadı.
Büyükelçinin sözverdiği "açılış günü"nden bu yana 10 ay geçti!
29 Ekim 2013'ten bu yana tam 10 ay geçti.
28 Ağustos 2014'e geldik.
Ortada Amsterdam büyükelçiliği yok.
Konuşulanlara bakılırsa, sorunun nedeni Amsterdam'da konsolosluk için uygun yapı bulunamaması. Ortada bir plansızlık var gibi. Her durumda, bir büyükelçinin sözler verirken daha özenli davranması gerekmez mi?
TC Lahey Büyükelçiliğine soru:
Konuşulan öteki şey de, Amsterdam'da konsolosluğun '29 Ekim 2013"te açılacağı varsayımı ile Türkiye'den "Amsterdam konsolosu" Hollanda'ya gelmiş, aylardır Hollanda'daymış.
Bir konsolosun konsolosluk açılmadan bir süre önce Hollanda'ya gelmesi doğal. Sonuçta hazırlıklara katılacak, yönetimsel düzenlemeler yapacak falan.
Ancak eğer konsolos 5-8 ay önce falan Hollanda'ya Hollanda'ya gelmişse, ortada şöyle bir durum var: Plansızlık yüzünden hem Amsterdamlı Türkler'e verilen söz 10 aydır tutulmadı, hem de milletin parası hunharca çarçur ediliyor.
Yurttaş olarak bilgi edinme hakkımı kullanıp soruyorum!
Sayın TC Lahey büyükelçisi Sadık Arslan: Açılamayan Amsterdam konsolosluğunun konsolosunun Hollanda'ya geldiği doğru mudur? Doğru ise, hangi tarihte gelmiştir?
Amsterdamlı Türklere "29 ekim 2013'te Amsterdam'da konsolosluk açılacak" sözü veren ancak bunu yerine getirmeyen Türkiye'nin eski Den Haag büyükelçisi Uğur Doğan şimdi Malezya'da büyükelçi!
http://www.kualalumpur.be.mfa.gov.tr/
Vatandaşın önemi yok. Verin tutulmayacak sözleri.
Eninde sonunda Amsterdam'da konsolosluk açılacak. Gelen duyumlar "bu yaz sonunda". Burada önemli olan, büyükelçi konumundaki birisinin, planlama yapmadan vatandaşa tutulmayacak bir söz vermiş olması ve bu tutulmayan sözü veren kişinin Malezya'nın Kuala Lumpur kentinde büyükelçilik yapması.
Vatandaşın değeri ne kadar? Acaba Malezya'da da tutulmayacak sözler veriyor mu? belki de vermiyordur...
Amsterdam'lı Türkler'e eski Lahey Türk büyükelçisi Uğur Doğan güzel haberi vermişti! Temmuz 2013'te vermişti! Bir özel hastanenin düzenlediği Ramazan iftar yemeğiini yedikten sonra büyükelçi Uğur Doğan "29 Ekim 2013'te Amsterdam konsolosluğu açılacak" demişti....
Büyükelçi sözü Devlet sözü değil mi?
Amsterdam'lı Türkler umutla beklediler. 29 Ekim 2013 geldi. Tık yok. Bu arada Amsterdamlı Türklere bu sözü veren Uğur Doğan da artık ortalıklarda yoktu. O artık Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da büyükelçiydi. Belki de oralardaki Türklere başka sözler vermekle uğraşıyordu.
Amsterdam'lı Türkler "sözü büyükelçinin ağzından Türk devleti verdi" diye düşündüler. Ve beklediler. Bir ay geçti birşey yok. 2014 geldi birşey yok. Aylar geçti... Tık yok!
Den Haag (Lahey) Büyükelçiliği Yurttaşı Bilgilendirmiyor!
Bu arada bazı söylentiler dolaşmaya başladı. "Amsterdam Türk konsolosu aylardır Hollanda'da. Amsterdam'da Türk konsolosluğu açılmadı ama konsolos var Türk devletinden her ay para alıyor" diye. Lahey Türk büyükelçisi Sadık Arslan'a buradan sorduk ama yanıt alamadık. Bu soru sorulmasa bile, verdiği sözü tut(a)mayan devlet yurttaşını adam yerine koyup bilgilendirmeliydi. Ancak Lahey Türk Büyükelçiliği bunu yapmadı. Yurttaşı bilgilendirmeye gerek duymadı...
1 Yıl daha geçti hala tık yok!
Bu arada geldi 29 Ekim 2014. Tam 1 yıl sonra hala daha Amsterdam'da konsolosluk açılmadı! Büyük olasılıkla da Türkiye'nin kısıtlı kaynakları açılmayan konsolosluğun bürokratlarına aylık olarak gidiyor...
Derken başkonsolosluk açıldı! Ama yalnız e-postayla çalışıyor!
Bir süredir Lahey Türk büyükelçiliğinin internet sitesinde "Amsterdam Başkonsolosluğu" yazısı belirdi. Ancak bir tek adı ve bir e-posta adresi var. Oysa Deventer ve Rotterdam konsolosluklarının telefon numaraları, dahası adresleri vb gibi bilgiler var. Anlaşılan Türk büyükelçiliği yurttaşı bir yıldan çok beklettikten sonra, Amsterdam'da bir "e-posta konsolosluğu" açtı... Hayırlı olsun.
Hollanda meclisi "Tweede Kamer"da Türk kökenli milletvekili Tunahan Kuzu, ayrımcı, Müslümanlık karşıtı politikacı Wilders'ı susturdu.
Wilders Fransa'daki Charlie Hebdo saldırısını kullanarak yine bilinen söylemini yineledi. Wilders olanların yalnızca bir sonuç olduğunu, bu sonucu yaratan asıl temeldeki nedenlerle savaşılması gerektiğini söyledi.
Wilders'ın konuşmasından sonra, Tunahan Kuzu soru sormak için söz aldı. Kuzu'nun "kötülüğün kaynağı İslam mı? Evet ya da Hayır yanıtı almak istiyorum" dedi. Wilders ise "bu soru yanıt işine girmeyeceğim" diye yanıtladı. [Önceki konuşmalarından anlaşıldığı denli, Wilders bu tür olayların nedeni olarak Müslümanlık dinini görüyor].
"Wilders aşırı sağcı Hıristiyan Breivik'in 77 kişiyi öldürmesinin nedenlerinden birisi"
Kuzu bunun üzerine elindeki 'Breivik Bildirisi"ni gösterdi. Kuzu, Norveç'te 2011 yılında 77 kişiyi öldüren, 100'ü aşkın kişiyi yaralayan aşırı sağcı ve Hıristiyan terörcü Breivik'in 1000 sayfayı aşkın bildirisini okuduğunu, bu bildiride Wilders'ın adının tam 30 kere geçtiğini bildirdi. Kuzu "Dolayısı ile sen de o olayın nedenlerinden birisisin" dedi. "O yüzden, kendinle çelişme, o [kötü] olayın nedenlerinden birisi olarak kendinle de savaş" dedi.
Kuzu'nun bu konuşması üzerine Wilders verecek bir yanıt bulamayarak, "söyleyecek çok şeyim yok" dedi ve gülerek geçiştirmeyi seçti. Bunun üzerine Kuzu yeniden mikrafona gelerek "Wilders bu mecliste son 10 yıldır yalnızca nefret yayıyor. O bunu yaptığı sürece ben burada olacağım ve ona karşı burada demokratik yollarla savaşacağım" dedi.
Hollanda Meclisi'nde (Tweede Kamer) işten çıkarma ile ilgili yasa değişikliği onandı. Buna göre, artık işverenler çalışanları daha kolay işten çıkarabilecekler. Ayrıca işsiz kalanlara ödenen işsizlik ödeneğinde de azalma yapılıyor. Yasa önerisini yönetimdeki partiler olan VVD ile PvdA yapmışlardı. Meclisteki oylamada ayrıca CDA, D66, GroenLinl, ChristenUnie ile SGP de destekledi.
Bu, çalışanlar için olumsuz bir değişiklik. Bunu çalışanlara "biraz güzel göstermek için", olumlu 2 değişiklik te eklendi: Esnek zamanlı çalışanların (flexwerkers) koşullarında iyileştirme yapılıyor. Ayrıca çalışanlara en çok 2 yıllık geçici sözleşme (tijdelijk contract) verilecek. Ondan sonra sürekli sözleşme (vaste contract) verilmek zorunda. Bu süre şimdiye dek 3 yıldı.
Çalışanları işten çıkarma kolaylaşıyor
Artık işverenlerin çalışanları işten atması daha "ucuza" gelecek ve daha hızlı olacak.... Ayrıca hangi durumda hangi işten çıkarma yönteminin kullanılacağı standartlaştırıldı. Artık çalışanlar 2 yöntemle işten çıkarılacak:
İşveren UWV'ye başvuracak: Eğer işveren ekonomik zorluklar içindeyse, işten atılacak kişi uzun süredir hastaysa, bu yöntem kullanılacak.
İşveren kantonrechter'a başvuracak: Yukarıdaki 2 neden dışındaki bütün nedenlerde kantonrechter kullanılacak.
Bu işten çıkarma değişiklikleri 1 Temmuz 2015'te başlayacak.
İşsizlik Ödeneğinin süresi kısaltıldı!
İşsiz kalanlara işsizlik ödeneği (WW) veriliyor. Ne denli uzun çalışmışsanız, belli bir kurala göre o denli uzun bu ödeneği alıyorsunuz. Ancak üst sınır 38 ay. İsterseniz 50 yıldır çalışıyor olun, en çok 38 ay ödenek alabiliyorsunuz. Şimdi bu üst sınır 24 aya indiriliyor! Bu yasa 1 Ocak 2016'dan başlayarak uygulanacak ve ödeme süresi 2019 yılına dek 28 aya düşürülecek. Özel durumlarda iki yan da anlaşırsa bu süre pazarlıkla 38 ay olabilecek.
6 Aydan uzun işsiz kalanlar kendilerine verilen işi yapmak zorunda kalacaklar. Eğer o işten aldıkları aylık, kendi düzeylerinden düşükse, aradaki eksiklik işsizlik ödeneği ile kapatılacak. Böylecek kişiler çalışmak zorunda kalacaklar.
Sürekli Sözleşme (Vasta contract) en çok 2 yıl sonra verilecekŞiKiKiminSürekli Söz
1 Temmuz 2015'ten başlayarak, çalışanlar en çok 2 yıl geçici sözleşme (tijdelijk contract) ile çalıştırılacak. Bu şu anda 3 yıl. Böylece 2 yıl sonunda işveren ya sürekli sözleşme (vaste contract) vermek zorunda, ya da işten çıkaracak...
İşverenler genelde geçici sözleşme (3 ay, 6 ay, 1 yıl vb) vermeyi seviyorlar. Çünkü sözleşme yenilenmediği zaman çalışanı hiç ödeme yapmadan işten çıkarmış oluyorlar. Bu değişiklik biraz bunu önleyecek. Öte yandan, işveren sürekli sözleşme yapmak yerine işten çıkarıp (sözleşmeyi yenilemeyip) bir başkasını geçici sözleşme ile işe alabilir....
İşten Çıkarma Ödeneği
İşten çıkarılanlara bir "işten çıkarma" parası ödeniyor. Bunun yaşa ve çalışılan yıllara göre hesaplanan bir formülü var. Şu anda bir üst sınır yok. Alt sınır da yok.
1 Temmuz 2015'te geçerli olacak yeni yasaya göre, en az 2 yıldır çalışıyor olmak gerekiyor. Bir de işten çıkarma ödeneği çalışanın aldığı 1 yıllık paradan ya da 75.000'den daha yüksek olamıyor. Şöyle: Eğer siz yılda 60 bin avro kazanıyorsanız, işten çıkarıldığınızda alacağınız para 75 bin avro'dan yüksek olamaz. Ama eğer yılda 90 bin avro kazanıyorduysanız, o zaman alacağınız işten çıkarılma parası 90 bin avro olabilir. Bu büyük bir düşme!